13 Nisan 2016 Çarşamba

Osmanlı Dünyasında Zihniyet Tarihi

Son otuz yılda Avrupa kültür tarihindeki yenilenmede zihniyet tari­hi dediğimiz çalışmanın kuşkusuz önemli bir rolü vardır.*" Bu konuda yapılan incelemeler, ender yazı yazan kişilerin bıraktığı izlerin peşinde­dir. Tarihçiler alışılmış kaynaklarda karşılığını bulamadıkları sorulara bu kişilerin vasiyetnamelerinde kullandıkları değişik biçimlerden, ölülerin anısına hazırlatılan kitabelerden, askerlerin ailelerine yazdıkları basit mektuplardan, mezarlıklardaki ve parklardaki anıtlardan yanıt bulup çı­karmaya çakşırlar: Hangi toplumsal gruplar örgütlü dinden kopmuş ya da tam tersi ona yönelmiş, yeni yerleşen politik sistemlerin değeri ne, ya da dostluk ve sevgi ne biçimde dile getirilmiş? İzlenen yöntem

şöyledir: Olabildiğince süreklilik taşıyan belgeler bir araya getirilir ve ardın­dan bu malzeme tablo ve grafikler halinde düzenlenip insanların davra-nışlarındaki göze çarpan değişikliklerden sonuçlar çıkarılmaya çalışılır. Tabii bu yöntemde de kaynak eksikliği yüzünden aşılamayan sınırlarla sık sık karşılaşılır. Ama inanılmayacak kadar çok örnekte görülebileceği gibi, bir kez sorular sorulduktan sonra, bunlarla ilgili kaynaklar da bu­lunabilmektedir.

Osmanlı dünyasında bu yöntem, özellikle 17. yüzyılın sonlarında başlayan dönem açısından ilginçtir; çünkü bu dönemden kalmış mezar-taşları ya da oradan buradan okunarak edinilmiş bilgilerin zaman zaman kaydedildiği mecmualar gibi insanların özel yaşamına ilişkin çok sayıda kaynağa sahibiz. Çeşitli vakfiyeler de bu bağlamda ele alınabilir. Büyük kentlerin kadı sicillerinde düzenli olarak tutulmuş kaza kayıtları da zih­niyet tarihi açısından başvurulabilecek kaynaklardır. Ama bu malzeme­leri değerlendirmek oldukça zordur, çünkü sadece belirli bazı konular­da (örneğin İstanbul'daki bazı mezar taşları konusunda) ön çalışmalar yapılmıştır. Çoğu kez yerel tarihe yönelik masraflı araştırmalar yapmak gerekir ki, araştırmacılar bunları sık sık herhangi bir kurumun desteği olmadan yürütmek zorunda kalırlar/" Ama bu tür araştırmaların yardı­mıyla, elit tabakaya dahil olmayan Osmanlı kentlileri açısından dinin ne anlam taşıdığına dair bir fikir edinebilme olanağı vardır. Elinizdeki ki­tapta bu tür araştırmalara bir çerçeve oluşturmaya çalıştık.

KAYNAK: Osmanlı Kültürü Ve Gündelik Yaşam. Suraıya FAROQHİ. Tarih Vakfı Yayınları. 2010 s. 23-23

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder