13 Nisan 2016 Çarşamba

Hunlar ile Çin Arasında Ticaret

Gelişerek devam eden takas ticareti, artık Hun çağına geldiğimizde, olgunlaşmış bir biçimde karşımıza çıkmaktadır. Daha önce bahsettiğimiz ticaretin varoluş nedenleri, Hun toplumunda da vardı. Her alanda tam anlamıyla kendisine yetebilmesi mümkün değildi. Hunların pek çok iktisadi alanda kendilerine yettiklerini biliyoruz fakat tam anlamıyla hiçbir dış kaynağa ihtiyaç duymama söz konusu değildi. İşte bu nedenle Hunlar da hemen her toplum gibi ticarete ihtiyaç duymuştur.

Bir devlet ticareti, elde olmayan veya ihtiyaç duyulan malın fazlaca bulunduğu bir başka ülke ile yapar. Hunların kuzeydoğusundaki Moğol kavimleri ile batıdaki Yüeçiler, Hunlar ile benzer ekonomik faaliyetleri yürütmekteydiler. Bu nedenle Hunlar ile bu devletler arasında alışverişin olmadığını veya en azından sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Hunların en çok ihtiyaç duyduğu malları üreten ülke, güneydeki komşuları Çin’di. Çin’in ağırlıklı iktisadi faaliyeti tarımdır. Hunların bazen artan, bazen azalan tahıl ihtiyacını karışlayabilmek için Çin’den ticaret de dâhil olmak üzere, çeşitli yollarla faydalandığı biliyoruz. Ancak bu faydalanma tek taraflı olmamıştır. Hunların Çin mallarına ihtiyaç duyduğu gibi Çin de Hun mallarına ihtiyaç duymaktaydı. Çin’in ihtiyaç duyduğu malların başında hayvanlar, hayvansal gıda ürünleri, keçe, yün, deri ve kereste kütük gibi ağaç ürünlerinin yanı sıra, saf madenler ve bu madenlerden elde edilen silahlar ile günlük hayatta kullanılan çeşitli araç gereçler gelmekteydi. Açıkça görüldüğü gibi, Çin’in Hunlardan almak istediği malların çeşidi daha fazladır.

Hunlar çok çeşitli üretim faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Ancak ağırlıklı olarak yapılan faaliyet hayvancılıktı. Ancak hayvancılığı incelediğimiz ikinci bölümde de değindiğimiz gibi, hayvancılık faaliyetinin bazı riskleri mevcuttu. Hayvansal ürünlerin tarım ürünleri gibi depo edilememesi, hayvanların ömürlerinin belli bir döneminde verimli olup bir müddet sonra ölmesi, kıtlık, soğuk gibi sebeplerle ani olarak çok sayıda hayvanın kaybedilmesi gibi riskli durumlar, bozkır ekonomisinin dengelerini aniden sarsabiliyordu. Bu iç zayıflık, konar göçer devletlerin başarılı yöneticilerini daha güvenli bir ekonomik yapı geliştirmeye zorluyordu251. Çin ile yapılan ticaret, bu güvenli yapıyı oluşturabilmek için atılmış en önemli adımlardan biriydi. Shan-yü idaresindeki Hun  yönetimi,  Çin’den  mal getirmek  ve ticari fayda  sağlamak  için  kullanılan göçebe

aşiretleri  organize  etmiştir252.  Bu  kişiler  Hun  tüccarlarıydı  ve  zamanla  zenginleşerek, Hun elitleri arasına girmişlerdir.

DİPNOTLAR:

Barfield Thomas J. The Hsiung-nu Confederacy: Organization  and Foreign   Policy,  The  Journal Of Asian Studies, Vol: 41, No:1, November 1981, s. 45-61, s. 52

KAYNAK: Asya Hunları’nda İktisadi Hayat. Murat Öztürk. F.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı.  Doktora Tezi. Elazığ 2013. s. 130-131

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder