
bir gruptan olarak tanıtıyor ve Türkleri de biz bu kavimler arasında görüyoruz. Buna mukabil acaba Hsiung-nuTarı, Türk olarak kabul etmek mümkün mü, değil mi sorusu hakkında muhakkak itirazlar yükselecektir. Benim için burada hiç şüpheye yer yoktur. Zira vaktiyle Hsiung-nuTarm kültür maddeleri olarak nelerden bahsediliyorsa, bunların tamamıyla aynıları, sonradan T'u-cüeTerde görülüyor ki bizim, bu T'u-cüeTerin "Türkler" olduğu konusunda hiç şüphemiz yoktur. Sonra bütün Türkler için bir hususiyet gösteren kurttan türeme efsanesi, Hsiung-nuTarda da vardır. Yine şimdiye kadar tetkik edilegelen Hsiung-nu dili bakiyelerinin bugün bile Türkler arasında kullanıldığı bu hakikati teyid eder". "Sonra şunu da ileri sürebiliriz; Hsiung-nu Tardan oldukları muhakkak olan aşağı yukarı yüz kabileden büyük bir kısmı Türk idi. Bazısı ise Türk değildi" sözleri Hsiung-nuTarm Türk olduklarını ortaya koyar. P. Pelliot'da en azından dil ve siyasi kadro itibariyle Hsiung-nuTarm Türk olduklarım ısrarla belirtmiştir. Gerçektende, Hsiung-nuTarm kurduğu siyasi birlikte Moğol, Tunguz gibi yabancı kavimler var ise de devleti kuran ve yürüten asıl unsur Türktür. Bu kanaati doğrulayan bir çok deliller vardır. Her şeyden evvel bu devlette bozkır kültürü hakim olup, Gök Tanrı'ya inanılıyor ve aile "baba hukuku" üzerine kurulu bulunuyordu. Yine Gy. Nemeth'e göre Hsiung-nu devletinde idareci zümre ve hanedamn dili Türkçe idi. Zaten bilinen ilk Hsiung-nu hükümdarları, (Shan-yüTeri) Türklükleri kesinlikle isbat olunan Tu-ku (Tu-cu-e) kabilesindendirler, Çin kaynaklarının Tuk-yu (Tu-ku/T'u-cüe/Tu-cu-e) lan da Hsiung-nu soyundan göstermeleri manidardır. Ayrıca atı ehlileştirerek dünya tarihine hediye eden Türklerdir. Hsiung-nuTarda at besleme ve terbiyesi çok gelişmiş olmasına rağmen Moğol ve Tunguzlarda domuz (Donguz) besleyiciliği çok gelişmiş idi. Türkler bu devirlerde de domuzla ilgilenmemişler. Bunun yerine koyunla ilgilenmişlerdir. G. Türükoğlunun tabiri ile "Bir Moğol'un zenginliği domuz sayısıyla ölçülürken, Türk'ün zenginlik ölçüsü sahip olduğu koyun sayısıdır. A. Von Gabain'in tesbitlerine göre Hsiung-nu Çin münasebetleri sebebiyle Çin yıllıklarında zaptedilen bir çok kelime (Tann, Kut, Börü, İl, Ordu, Tuğ, Kılınç v.b.) Türk dilinin en eski yadigarlanndandır.
KAYNAK: Doç. Dr. Salim CÖHÇE, Türk Tarihine Giriş, ELAZIĞ 1995, ÇagOfset Matbacılık, s. 71-72
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder