14 Temmuz 2016 Perşembe

İskit’lerin İdari Yapısı

İskitler çok geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. İskitlerin üç gruptan oluştuğu Darius'un yazıtı NR a 3'ten anlaşılıyor. Bunlar Saka haumavarga, Saka tigrakhauda ve Ka­radeniz İşkilleri olan "denizin ötesindeki Sakalar"dır (Junge 1939: 6). Bu grupların başında reisleri bulunuyordu. Bu durum İskitlerin birden fazla hükümdar tarafından yönetildiğini ortaya koymaktadır. Herodotos, Darius'a karşı İskitlerin memleketlerini savunmak için yapmış oldukları hazırlıklardan bahsederken, üç İskit hükümdarı ya da beyinden bahsetmektedir. Bunlardan birisinin Skopasis, diğer grubun başında bulunanın İdanthyrsos ve onun ordusuyla ordusunu birleştirenin ise Taxakis olduğunu bildirmektedir (Herodotos IV: 120). Yine Herodotos'un bildirdiğine göre, Pers Kralı Darius İskit hükümdarı İdanthyrsos'a elçi göndermiş ve İskit hükümdarı da Da­rius'a elçi göndermiştir (Herodotos IV: 126-127). Buradan, İskitlerin hükümdarının İdanthyrsos olduğu ve diğerlerinin ordu komutanları olduğu düşüncesi de çıkarılabilir. Junge'nin Polyen'e dayanarak verdiği bilgilere göre, Darius üç bölüme ayrılmış olan İskitlere karşı savaş açtığında, İskit hükümdarları  Sakesphares, Homarges ve Thamyris bir yerde vaziyeti değerlendirmişlerdir (Junge 1939: 65). Homarges, Herodotos'un Sakai Amyrgioisiyle (Herodotos VII: 64) şüphesiz aynıdır. Homarges, Saka haumavarga ve diğeri Thamyris, Massaget hükümdarı adı Thomyrisi hatırlatıyor ve Hekataios'a göre Grekler tarafından Massaget olarak adlandırılan grup, Saka tigrak­hauda olduğundan (Junge 1939: 65), Thamyris'in Saka tigrakhauda'nın hükümdarı olduğu anlaşılıyor. Denizin ötesindeki Sakaların,

yani Karadeniz İşkillerinin hükümdarlarının İdanthyrsos olduğu ve Darius'un ona elçi gönderdiği Herodotos tarafından belirtilmektedir. Ancak yukarıda adı geçen üç İskit hükümdarının Darius'un seferinden önce durumu görüştükleri düşünülürse, Sakesphares'in Karadeniz İskitlerinin hükümdarı olduğu ve onun İdanthyrsos'tan bir önce­ki hükümdarları olması durumu ortaya çıkıyor.

İskitlerin birbirlerinden farklı coğrafyalarda yaşayan üç ayrı idari bölüme ayrılmalarına rağmen, onların hükümdarlarının bazı durumlarda bir araya gelmeleri ve mevcut durumu müzakere edip, ortak karar almaları, aralannda bir birlik şuurunun olduğunu göstermektedir.

Bu üç grubun hükümdarlarından başka, her grubun kendi içerisinde kabile reislerinin ve klan prenslerinin de idarede söz sahibi oldukları anlaşılmaktadır. İskit idari sisteminin hiyerarşik bir sıra takip ettiği de anlaşılmaktadır (Memiş 1987: 35). Hükümran İskitlerin kabile reisliğinin babadan oğula geçmesi usulünün taraftan olmalarına rağmen, akraba kabileler, liderlerini, seçim yoluyla iş başına getirmeyi tercih etmiş gibi görünüyorlar. Pazınk'ta ölmüş kabile reislerinin istisnai bir şekilde uzun boylu oluşları, kabile mensuplarının reislik vazifesi için gerekli bir vasıf olan üstün zekâlılığın yanı sıra, fiziksel üstünlüğü de dikkate aldıklarının bir işareti olarak kabul edilebilir (Rice 1958: 61).

İskit idare sistemi, onların hayat tarzıyla da yakından alakalı görünmektedir. İskit idarecilerinin dış siyasetleri yanında iç siyasetle­ri de söz konusudur. İskit idarecilerinin iç siyasetle ilgili en büyük problemleri, muhtemelen ana grup ile sayı bakımından daha az olan gruplar arasında, otlak alanlarının adaletli bir şekilde taksim edilmesiydi. Bu problemleri çözebilen kabile ve klan prensleri uzun süre iş başında kalmayı başarmışlardır (Vernadsky 1943: 69).

İskit hükümdarlarının adlannı elimizde yeterli malzeme olmadığından kronolojik bir sıraya göre verememize ve birtakım ayrıntıları açıklığa kavuşturmamıza rağmen, onlarda hükümdarlardan başlamak

üzere, kabile reisleri, klan prenslerine kadar içeride huzuru sağlama ve dışarıda düşmanlara karşı güçlü olma ve yeni otlaklar elde etme siyasetinin varlığını görebiliyoruz. Hatta başta da ifade edildiği üzere, üç ayn grup halinde bulunan İskitlerin hükümdarlarının bir araya gelerek ortak karar alabilmeleri ve mevcut durumu rahatlıkla müza­kere edebilmeleri, düşmana karşı birleşebildiklerini ortaya koymaktadır. Onların idari yapılanmalarında boy, boylar birliği ve il, yani devletin varlığı dikkati çeken en kayda değer husustur. Bu durum bü­tün bozkır devletlerinde görülen idari yapılanmadır.

KAYNAK: İskitler. İlhami DURMUŞ. Kaynak Yayınları. 2007. s. 96-98

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder